Kayıtlar

Günahlarını biriktirdim, hepsi dün gibi aklımda.

6:45

Resim
Yola çıkılan bir yaz sabahının 6:45’ idim bir zamanlar Sökmeye hazır şafağıydım karanlığın! Çıkılan bu yolda eşlik edilen şarkılardım Yol bitmeyecek gibi geldiğinde akla, gidilen tatilin en güzel anlarının o yolculuk olabileceği gelirdi... Ancak; dönüş istikametinde bilinirdi kıymetim hep! Hep böyleydi bu, değişmedi hiç ve hiçbir zaman, hiçbir şarkıda söz edilmezdi bundan… Ama en son unutulan, en özel ve güzel anlarda ki anımsanmayan, öyle sıradan biriymişim gibi zor hatırlanırdım hep… Hiç başrol olmadım hikayelerde! Böyleydi bu; değişmez, değiştirilemezdi... Sanki; bir yönetim biçiminden ya da uzak bir ülkenin daha uzak başka bir dış ülkeye göçünden ya da haritada yeri hiç bilinmeyen bir İskandinav ülkesinin buzlu coğrafyasından bahsediyorduk! Bahsedilen her kelimenin boşa olduğunu biliyordum Biliyordum değişen yalnız biz olacaktık... Daimi yalnızlık bizimdi, daimalar peşi sıra... Hem bunlardan da söz etmek gerek! Her zaman değil ama arada hatırlamak Anmak geride kalanları... Ölüm diy...

ŞEHİR - Bir Şehir Yanıyor

Resim
Bir şehir yanıyor alevler içinde Bu şehirde sevişmeler yersiz Yarım kalmış sevdaların baş belası Eksilen arkadaşlıklar cabası... Bu şehirde eskimiş çocukluğum, bi’ avuç bilez ve sapanım... Bu şehir yarım kalan sevdaların bükük boynu Eskiyen dostlukları cabası! Bu şehirde kırılmış kalbim, oyuncaklarım ve hayallerim... Yokluğundan habersiz geçip gitmiş onca zaman Geride yıkık dökük hatıralar Hatıralar hatırlanınca, anıların hatrı var... Yıllar götürmüş, hiç bitmez sandığımız neşemizi! Yıllar dokunmuş, açmaz dediğimiz güllere! Yıllar sensizlik doldurmuş bu şehri... Bir şehir yanıyor, alevler benim içimde! Bir şehir yanıyor, yangın yeri yüreğim! Bir şehir yanıyor, O şehir benim... EfeIbıs Mart 14,2025                                                                                  

ŞEHİR

Resim
  “Cemal Süreya'nın anısına…” "12 Mart 2025, Balıkesir’deyim. Bu şehirde sigaranın zararı yok…" Bu şehirde içmenin adabı yok Bu şehir benim içimde! Bu şehir, benim... Bir şehirde sevgiler karşılıksız, o şehir derinlerde… Bir şehirde acılar kayıtsız, o şehir acıyan bir yerimde… Bir şehirde uykular eksik, o şehir gözlerimde…  Bir şehirde vazgeçtim sevmekten, o şehir benim içimde… Bir şehirde gecelerim uykuya hasret, o şehir gözlerimde… Bir şehirde öğrendim içten pazarlığı, hesabı kitabı! O şehir acıyan bir yerimde… Bir şehirde tuz bastım kanayan yarama, o şehir benim içimde… O şehir benim, O şehir derinlerde, O şehir gözlerim, acıyan bir yanım! O şehir kaybolan yıllarım, O şehir benim içimde! O şehir, benim… EfeIbıs

GEÇ KALANLAR İSTASYONU

Resim
Bir tren kalkar bu istasyondan Geç kalmış yolcuların her biri Kimi hayata, kimi sevdaya, Kimi de kendine geç kalmış! Kabullenmekten uzak, çok trenler yolcu etmiş bu uğurda.. Rayların üzerinde bir demir yığını Her birinin yüzünde aynı ifade Hüzün dolu nefesler, hırıltı korosu… Hafif meşrep bakışlar arasında geçip gidiyor köy manzaraları… Kiminin nemli, kiminin ıslak Bu yaş’lı gözler geç kalmışlığın aynası… Bir tren kalkar bu istasyondan Geç kalanların treninde sessiz vagonlar Vagonlar arası sohbetlerde yalnızca çakmak sesleri Görmek için gözlerini ovuşturmalı Öyle alacalı bolacalı etrafta baca gibi tüten sigara dumanı Yaşamaksa bu! İnsan böyle yaşlanmamalı… Bir tren kalktı sessizce Ne bir korna sesi, ne bir vedacı gidenlerin ardında Dönen olmadı o seferden geç kalanlar istasyonuna… Her geç kalmışlığın hikayesi ayrı Tarifi yok tabii… Yolun sonunda her birinin kaderi aynı! Sessiz vagonlar içinde geç kalanlar Geç kalanların içinde; Çığlıklar, bağırışla...

MEĞER

Resim
Hızlı karar vermeli bazen insan Hayatın karşımıza çıkardığı güzellikler için fazla zamanımız olmayabilir Beş dakika sonrasına güvenemediğimiz bir canımız Arkamızı dönmeye çekindiğimiz yeni dostluklarımız var artık! Üzgünüm… Mevsimsiz sevdim seni! Hak etseydin sevgimi Keşkelere yer bırakmazdı sonbahar! Hüzün hüzün dökülen yapraklarıydık seninle Ve bir temmuz gecesinde acıyla sarardık Yarım kalmış yaz aşklarının buz tutmuş yüzüydük Zamanı değildi dalında açmanın Zaten onu da beceremedik... Mevsimsizdik biz!  Dalından kopmayı beceremeyen yaprakların Toprağa yansıyan birer gölgesiyiz şimdi… Yine de söylenmesi gerekenler var… Anlatacaklarımı anlamanı beklemiyorum da Sen yine okumaktan mahrum bırakma kelimeleri  Sahipsiz cümleleri üzerine alın demiyorum  Fakat…  Anlaşılır olanları da bir balık gibi silme hafızandan… Yazıyorum ümitsizce yüzümde hissettiğim rüzgarın Dev güllerle sevişmesini Seyrederken birbirlerine değişini, Uğultusunu bile duymuyorum aslında Bana seni hatır...